25.2.11

Pianoforte & Erik Satie

Son iki aydır yoğun bir şekilde daldım piyano&klavye işlerine. Arkadaştan ödünç alınan beş oktavlık hoş bir klavyeyle, önde "tutorial" serileri, elde döküm döküm nota dökümanları, içte de şahane bir heyecanla başladım çalışmalara. Bunca süredir hayranlıkla dinleyip izlerken neden ilişmedim şu cağnım güzellikteki enstrümana, bilmiyorum. Her enstrümanda olduğu gibi -ki piyano için bunun çok daha fazla olduğu barizdir- ufaktan başlanılan, yıllar ve yıllar gerektiren bir çalışma lazım. Ama amaç çıkıp "elit bir kesim"in önünde arz-ı endam etmek değil, kendini mutlu etmek, haz almak, uğraşmak, üretmek ve daha da mutlu olmak. Zaten insanın öyle kalabalıklardan çok, birkaç eş-dostu toplayıp birşeyler çalıp paylaşması bana göre sahnede olmanın en samimi halidir. Akustik davulla da stüdyo haricinde her an birlikte olamadığımdan da gitarın yanında klavyeyle uğraşmak şahane ve disiplinli bir eğlence halini aldı. Kontrolün davulda olduğu gibi piyanoda da hat safhada olması gerektiği için başta çalışmaların büyük bir kısmı sol el kontrolü -akor ve arpej yoğun olarak sol ele kaldığı için- üzerine oldu. Devamı da sol el ve sağ elin birlikte kullanımı ve devamındaki kombinasyonlarla ele-kola yollanan komutları iyice kontrol altına almak için olabildiğine çalışmaya kalıyor. Nota dizilimi pek daha göz önünde ve nizam halinde bulunduğu için alet daha bir çekici, daha da bir albenili hale geliyor. Piyanodaki en önemli unsurlardan olan "sustain pedal"ını kullanmaksa ayrı bir sanat olarak algılanabilir. Enstrümanın işlevselliğini tamamlayan bu kısım, çaldığınız şeyin tamamen doğru ya da tamamen yanlış olması sağlayan en önemli faktör resmen. Bunu oturtmak da ayrı bir uğraş ama bu konuda da yapılacak tek şey daha çok çalışmak. Piyano pedallarının kullanılması hakkında, Antoine Marmontel şöyle buyurmuş: "Pedalları kullanmasına izin verilen öğrencilerin büyük bir kısmı onları usülleri saymak için kullanırlar veya ayaklarını pedalın üzerine basarlar ve bir daha çekmezler. Şüphesiz ki, her ikisi de kusur sayılan bu alışkanlıklara sahip olmamak gerekir." Lavignac ise: "Pedal sanatı ayağın nasıl konulacağını değil, nasıl çekileceğini bilmektir" diyerek gerekli öğüdü vermiştir. Geriye de babaların laflarını kulağa küpe yapıp işi adabına göre yapmak için çalışmak kalıyor. Bu güzide enstrümanın insana hissettirdiği muhteşem duygular ve tatlar var. Çalarken -ya da çalışırken- mekanın gerçekliğinin ortadan kalkması için artı bir çabaya gram gerek kalmıyor. Aldığım zevkin tavanda olduğunu belirtir, herkesleri davet ederim. 

*

Erik Satie (1866-1925)
Dönemin sanatçılarına göre daha az tanınan Satie, döneminin pek bir ötesine geçebilmiş ve müzikal olarak da kişilik olarak da çoğu sanatçıdan farklı bir bestekâr&piyanisttir. 60lara kadar pek bilinmemiştir ama daha sonra ünü artmaya başlamıştır. Kompozisyonlarındaki sadelik en vurucu tarafıdır. Minimalizmin öncülerindendir ve bu özellik ile kişinin müzikle birlikte durmasına, yürümesine, hayal etmesine ve sonsuz olmasına olanak vermiştir. Bünyeyi günün ve anın durumuna bakmadan alıp götürür. Geçirilen en berbat bir günü bile güzel hale getirir. "Repetitive music"in önde gelen kişisidir ve aralıksız onlarca kez aynı parçasını dinlemek ve bunu sarhoş ama aklı yerinde bir bilinçle yapmak da bunu en şahane şekilde yapabildiğini kanıtlayan şeydir. Her bünyede farklı bir etkisi vardır ve en yoğun duyguları en basit notalara serpmiştir. 

Yazar tarafı da güçlüdür ve bende sağlam etki yaratan bir örneği de şudur:

"Gerçek müzisyen"

"Bilgelik içinde yükselir.. hayranlık uyandırıcıdır.. yoklukta yaşamasını öğrenir ve fedekarlıklar yapmaya hazırdır.. büyük fedekarlıklar.. söylemem gerekirse.. enerjisi olağanüstüdür.. başka bir deyişle savaşa ve mücadeleye hazırdır.. ve bunu tam bir dürüstlük içinde yapar.. sanat tam bir kendini adama gerektirir.. az önce söylediklerim şaka değildi.. fedakarlıkla ilgili olanlar.. müzik kendisini ona adayanlardan ağır taleplerde bulunur.. dikkatinizi çekmek istediğim budur.. gerçek bir müzisyen, sanatı karşısında kendini ikinci plana atmalıdır.. kendini insanlığın acılarından daha yukarılara biryerlere koymalıdır.. cesaretini içinden almalıdır.. sadece içinden.."

                                                                                                                 Erik Satie        
                                                                                                                 

En beğendiğim ve çalışıp sonunda bitirdiğim ve en kısa sürede girip kaydedeceğim iki eser:


4 yorum:

Adsız dedi ki...

muhteşem erik satie....

Adsız dedi ki...

bekliyoruz kayıtlarını merakla :)

gizem

Onur Altunsaray dedi ki...

çok az kaldı geliyor :)

KuzeyGüney dedi ki...

Cok guzel. Butun gun ust uste dinleyecegim sanirim. Tesekkur.